31 Aralık 2014 Çarşamba

Bölüm 1 : Başlangıç "Ne Neden Ne için ?"

Selam arkadaşlar bu yılın yani 2014-2015 döneminin güz döneminde erasmus yapacağım, burada sizinle deneyimlerimi sürecin nasıl işlediğini nelere dikkat etmeniz gerektiğini yazabildiğimce paylaşacağım. Bu bloğu yazma sebebim bende her kişi gibi bilgi almak için google ı çeşitli forum sitelerini ve benzeri yerleri kullandım ancak bir şeyin doğrusunu öğrenmeye çalışırken çoğu zaman kafam dahada karıştı aklımdaki soru işaretleri bir iken bin oldu. Bu yazı altında paylaşacağım bilgilerin %99 u doğru olacaktır.( yönetmelik tüzük ve benzeri şeyler değişmediği sürece ). Paylaşabildiğim kadar belgenin fotoğraflarını da paylaşarak size her şeyi görsel olarak paylaşmaya çalışacağım.

30 Aralık 2014 Salı

Bölüm 1 : Başlangıç " Erasmusa başvurabilmek için neler gereklidir ? "

Evet arkadaşlar bu süreci anlatmaya taa en başından yani erasmus programından yararlanmak için neler yapılması gerektiğinden başlayacağım. Benim başvurduğum dönemde ilk olarak not ortalamanızın 2.2 veya üzerinde bir ortalama olması koşulu vardı. Bu sizin başvurduğunuz dönemin kurallarına göre değişebilir. Bu ortalama gözünüze yüksek gelebilir ancak benim açımdan makul bir ortalama. Erasmus sıralamanızda not ortalamanız %50 ağırlığa sahip olduğundan tercihten önce sıralanırken önemli bir rol oynamakta. Kalan diğer kısım ise okulunuzun yapmış olduğu dil sınavında. Ben eskişehir Anadolu üniversitesi öğrencisiyim bizim okulun dil sınavı 1 yazılı ve 1 speaking sınavı üzerine kurulu. Yazılı sınavda da grammer listening ve reading bölümleri yer almakta. Bu sınavlara girdikten sonrada elinizde bir puan olacak. Bu puan ile aynı öss gibi erasmustan yararlanmak isteyen öğrenciler arasında sıralanacaksınız. Bu sıralamadan sonra da tercih durumları başlamakta. Diğer yazıda tercihte dikkat etmeniz gerekenleri paylaşacağım. Seevgiler...

29 Aralık 2014 Pazartesi

Bölüm 1 : Başlangıç " Tercih "

Tercih durumunda size bir kaç tiyo vereceğim bu tiyolar bazılarınıza çakallık gibi gelebilir ama bence ortada rahatsız yada hak yiyici bir durum yok, bu durumu yoruma açık bırakıyorum. Tercih yaparken dikkat etmeniz gerekenler erasmus programına ne için katıldığınıza bağlı olarak değişebilir. Ben bu durumu ayıracağım.


Gezmek, Çalışmak. İlk olarak gezme üzerine odaklı olanlardan başlayalım. Erasmus ta sadece gezmek istiyorsanız dikkat etmeniz gereken gittiğiniz ülkede hayat pahalılığı olmalı. Yani temel ihtiyaçlarınızı giderirken ( barınma yeme ve benzeri ) ne kadar para harcayacağınız. Bu temel giderleri ne kadar ucuza halledebilirseniz avrupayı gezmek görmek için cebinizde o kadar çok para kalır. O yüzden gezmek istiyorsanız ucuz bir ülke seçin. Ama burada bir başka durum daha var erasmus hibeleri gideceğiniz ülkelerin pahalılıkları üzerinden değişmekte. Yani her ülkeye verilen hibe değeri aynı değil. Bu nedenle gitmeden önce ucuzluk ve hibe arasında güzel bir denge olan ülkeyi seçmeniz avantajınıza olacaktır. Ders çalışmak ve orada daha iyi bir akademik eğitim almak için gidenler için şöyle önerilerde bulunabilirim. Ben mühendislik öğrencisi olduğumdan mühendislik üzerine bilgi verebileceğim. Ders çalışmak için gidiyorsanız mühendislik konusunda iyi olan bölümünüz üzerine yoğunlaşmış bir okul seçmeniz en doğru karar olacaktır. Bunun için örneğin almanyadaki iyi bir mühendislik üniversitesi, enstitüsü gibi seçimler yapabilirsiniz. Ancak sadece ülkeye bakıp okul seçme gafletinde bulunmayın sonuç olarak bir ülkedeki bütün okullarda aynı derecede iyi olamaz. Bunun için dünyadaki üniversitelerin dünyadaki sıralamasının bulunduğu şu siteyi http://www.webometrics.info/en/world?page=0 kullanabilirsiniz. Tam olarak olmasa da gideceğiniz üniversite hakkında size bir ön bilgi verecektir. Bu konuda diğer bir tavsiyem ise gideceğiniz üniversitenin kullandığı dile dikkat etmeniz. Bazı üniversiteler katalanca gibi türkiye de öğrenilmesi çok kolay olmayan dilleri eğitim dili olarak kullanabilmekte. Bu nedenle gideceğiniz okulun kullandığı dil çok önemli. Mümkün olduğunda ingilizce dersleri olan okulları seçmeye çalışın. Tüm bunlara baktıktan sonrada sizin bölümüzden sizinle beraber giden arkadaşlarınızın da nerelere istediğini ne amaçla gittiğini öğrenmeye çalışın. Tercih yapmadan önce onlarında ne düşündüğü hakkında fikriniz olsun. Bunu yapmanızın sebebi bununda bir tercih süreci olması yani sizin önünüzde olan kişilerle aynı tercihi yaparsanız açıkta kalabilirsiniz. Bunu engellemek için herkesin düşünceleri istekleri hakkında bilginizin olması sizin avantajınıza olacaktır. Evet tercih dönemi hakkında düşüncelerim bu kadar Sevgiler...

28 Aralık 2014 Pazar

Bölüm 2: Izdırap " Ders seçimi "

Evet arkadaşlar " ızdırap " başlığı altında erasmusun en can sıkıcı en uğraştırıcı en küfürsel durumları başlıyor. Yani ders seçme, ders eşleme , belge işleri , resmi daireler, vize işlemleri gibi gibi bu süreçte sizi en çok zorlayacak ve uğraştıracak bölüm. İlk olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki eğer erasmusa gerçekten gitmek istemiyorsanız bu başvuru döneminde ağız dolusu küfürle bu süreçle uğraşmayı bırakabilirsiniz. Çünkü gerek yapacağınız işlemler yazışmalar gerekse belge işleri sizi sizden alacak çokça sövdürecek. Ama şunu da unutmayın ki bu sürecin sonunda güzel bir macera sizi bekliyor olacak. İşlemler canınızı sıktığında sürekli bu fikri aklınıza getirin çok yardımı olacaktır. Gelelim ders seçimi olayına. Ders seçimi danışmanınızın sizinle ne kadar ilgilendiğine bağlı olarak ızdırap verici ya da kolay bir seçim süreci olabilir. Bu konu biraz şans meselesi. Ancak benim gibi okulunuzun yeni anlaşma yaptığı bir okulu tercih ettiyseniz biraz başınız ağrıyabilir. Ders seçiminde dikkat etmeniz gereken ilk olarak dersin öğretildiği dil.
Bu bilgiyi alacağınız en doğru yer ise karşı okulun web sayfası. Ancak bu sayfadaki bilgilerde bazen yanlış olabilmekte o yüzden seçmek istediğiniz derslerin listesini resmiyete dökmeden önce karşı okuldan sizinle ilgilenen kişiye gönderin ve bu derslerin dilleri hakkında bilgi alın. Bunu yaparsanız sürekli Learning Agreement belgesini düzeltmekten kurtulurunuz. Ders seçerken diğer önemli olan konu ise dersin içeriği ve dersin ECTS kredisi. Erasmus ile bir okula gittiğinizde en az 30 kredi ( 28-30 olarak geçmekte benim okulumda ) ders almanız gerekmekte. Bu nedenle ders seçerken toplam kredi önemli. Diğer konuda dersinizin içeriği. Aldığınız dersin aynısı kendi okulunuzda da var ise dersin içeriklerinin çoğunlukla uyuşması gerekmekte. Bu durum dersinizin kabul edileceği "senato kararı" nı etkilemekte. Siz her ne kadar kendinize göre dersleri seçsenizde o dersler hakkında senato kararından olumlu belge gelmesse derslerin hiçbiri kendi üniversitesiniz de sayılmaz geçerli olmaz. Bu konuda size verebileceğim tiyo ise derslerin çoğunu ağır olan temel bölüm derslerinden seçmemeniz. Bunu yaparsanız orada saadece ders çalışmak zorunda kalabilir erasmusunuzu sadece sınavlar quizler ve ödevler ile geçirebilirsiniz. Bu yüzden 1 2 ana ders seçtikten sonra diğerlerini mesleki seçmeli ders olarak seçmeniz. Bu hem sizin programınızı yararlı ve katlanabilir yapacak hemde ders eşlerken zorlanmanızı önleyecektir. Çünkü ders eşlerken mesleki seçmeli derslerde içerik çok alakasız olmadıkça sorun çıkartmıyor. Ders seçiminde bana göre en can alıcı noktalar bunlar. Bu seçim kişisel tercihlerinize göre çok çeşitli duruma girebilmekte. Ama temeli Dil, İçerik ,Kredi . Sevgiler...

27 Aralık 2014 Cumartesi

Bölüm 2 : Izdırap " Belge Belge ve Daha çok Belge "

Evet arkadaşlar şimdide geldik bu sürecin en sıkıcı en sinir bozucu bölümüne. Belgeler... Sürecin bu bölümü sizi en çok sinir eden bölüm olacak zira bürokrasi nedir onu öğrenecek mantığı olmayan bir çok işle uğraşacaksınız. Erasmus hibe kredisini alabilmek için temel olarak şu belgelere ihtiyacınız var ( okuldan okula ya da yönetmelik değişikliklerine göre değişim gösterebilir ben 2014-2015 anadolu üniversitesinin istediklerini paylaşacağım). Kabul belgesi: gideceğiniz okuldan sizin adınıza hazırlanmış sizin o okula hangi dönemler arasında ne şartlarda kabul edildiğinizi anlatan belge. Learning Aggrement (LA): Orada hangi dersleri aldığınızı bu derslerin sizin okulunuzdaki karşılığını ve bu derslerin kredilerinin yazılı olduğu belge. Bu belgenin bir kaç farklı versiyonunu doldurmanız gerekebilir zira bu belgenin yapısı okuldan okula değişebilmekte. Ama hepsini ortak noktası dersler ve kredilerin bu belgede bulunuyor olması. Bu belgenin de diğer bütün belgeler gibi sizin tarafınızdan karşı kurumdaki yetkili tarafından ve sizin okulunuzdaki yetkili tarafından imzalı olması gerekmekte.Yönetim kurulu kararı: Siz muhtemelen bu belgeyi hiç görmeyeceksiniz. Bu işlemi sizin için okuldaki danışmanınız yapacaktır. Ama siz tedbiri elden bırakmayın danışmanınıza sürekli bu konuyu hatırlatın. Bazen unutulabiliyor buda bütün işlerinizin uzamasına neden olabiliyor. Hibe sözleşmesi: Bu basit bir belge erasmus programından ne kadar süreyle kalacağınızı ve ne kadar kredi alacağınızı gösteren belge.Vize onay sayfası: Bu belge aslında vizenizi aldığınızda pasaportunuza basılan vize sayfası daha doğrusu okul bunu kabul ediyor. Onlar için önemli olan vizenizin çıkmış olması. Belgeler konusunda dikkat etmeniz gerekenler eksik imzanın olmaması. Size tavsiyem mümkünse bütün bu belgelerin bir yedeğini alıp mail adresinize koymanız. Bazen kağıt kopyalar kaybolabiliyor . İnternet ortamında bunları bulup çıkartmanız çok daha kolay olacaktır. işlemler buraya kadar gayet iyi göründü biliyorum. Zaten bu işlemlerde sizi sıkıntıya sokacak olan LA nın karşı kuruma gönderilip imzalanıp kabul mektubu ve diğer belgelerinizle beraber size geri gönderilmesi. Bu belgelerin orjinallerinin istenmesinden dolayı bunları postayla göndermeniz ve size postayla geri dönmesi gerekiyor. İşin en can sıkıcı durumu burası çünkü postanız yolda kaybolabilir gecikebilir işlemleriniz uzayabilir. Burada hiç bir etkiniz ve bilginiz olamayacağından sizi sıkıntıya sokuyor. Burada da yapabileceğiniz en yararlı şey belgelerin size gönderildiğine dair bilgi aldığınızda kaşı kurumdan postanın "track number" ını istemeniz. Bu barkod numarasıyla postanızın nerede olduğunu internetten kolaylıkla öğrenebilmektesiniz. Bu belgerin çoğu size vize işleminde gerekecek. Bir sonraki yazıda da bunlardan bahsedeceğim sevgiler...

26 Aralık 2014 Cuma

Bölüm 2: Izdırap " Pasaport "

Bu bölümde pasaport ve vize işlemlerinden bahsedeceğim. Öncelikle şunu söyliyeyim yeşil pasaportu olan arkadaşlar bu işlemlerde çok sıkıntılı olmayacaklar çünkü onların 60 güne kadar vizesiz avrupada bulunabilme şansları var. Vizeleri çıkmasa bile türkiye ye 60 günde bir giriş çıkış yaparak sorunlarını halledebilirler. Ancak uzun süreli kalış vizesi almak tabi ki büyük rahatlık olacaktır.İlk olarak pasaport dan başlamak istiyorum. Pasaport olayı pek sıkıntılı değil ama bir kaç yere gitmeniz gerekecek. İlk olarak pasaportunuz yoksa (varsa zaten bu anlattıklarımı atlayabilirsiniz) okulunuz size pasaport çıkartırken harç ödemeyin diye öğrenci olduğunuza ve erasmus kullanacağınıza dair bir bir belge veriyor. Bu belge ile sadece pasaportun defter parasını ödeyerek 2 senelik bordo pasaport alabiliyorsunuz.( yeşil pasaport konusunda hiç bir fikrim yok ).


Ancak bu belgeyle pasaport şubesine gitmeden önce bu belgeyi alıp vergi dairesine gidip tastik gibi bir şey yaptırmanız gerekiyor. Bu belgeyi aldığınızda direk vergi dairesine gidin oradaki işlemi yaptırın oradan aldığınız belgeyle pasaport şubesine gidin. Pasaport şubesinde size şöyle bir tavsiye verebilirim eğer ehliyetiniz varsa pasaport için parmak izi vermenize gerek yok. Oradaki görevliye ehliyetinizin olduğunu söyleyin boşu boşuna parmak izi için sıra beklemeyin. Pasaport için gerekli belgeleriniz ile beraber başvurunuzu yaptıktan yaklaşık 1 hafta sonra pasaportunuz size ulaşmakta. Pasaport işlemleri bu kadar okuduğunuz gibi pekte can sıkıcı bir durum yok.Ama tabi bunlar için zaman bulup ordan oraya gitmeniz gerekecek. Sevgiler...

25 Aralık 2014 Perşembe

Bölüm 2 : Izdırap " Çek Cumhuriyeti için Vize Almak !! "

Şimdi de geldik en mıç mıçlı bölüme. Vize olayı vizeyi aldığınız ülkeye göre değişiklik göstermekte. Ben çek cumhuriyetinden vize aldığım için çek cumhuriyeti vize işlemleri hakkında yazacağım. İlk olarak internet ten başka yerleri okuduysanız çek cumhuriyetinden vize almak biraz sıkıntılı. Daha doğrusu sıkıntılı değilde çok uzun sürmekte. Aslında çek cumhuriyetinden vize almayı zorlaştıran durum "VisaPoint" adında bir randevu alma sistemiyle randevu aldıktan sonra bu randevuya göre vize başvurunuzu yapıyor olmanız. Burada kilit nokta vize başvurusu için randevuyu olabildiğince önce almak. Bunu yapabilmek için de tüm belgeleriniz eksiksiz olarak elinizde olması gerekiyor. Benden size tavsiye belgelerim elime gelsin öyle randevu alayım diye düşünmeyin. Siz olabildiğince erken vize randevunuzu almaya çalışın . Zaten size randevuyu 10-15 gün sonrasına vermekte bu sistem. Size işe yarayacak bir tavsiye de baktınız randevu alamıyorsunuz sürekli dolu yazısı görüyorsunuz. Visapoint sistemi yaklaşık olarak her saat başı yenilenmekte bunun anlamı saat başlarında randevu almaya çalışırsanız şansınız çok daha fazla olacaktır ( Tecrübe ile sabittir). Dikkat ettiyseniz size daha istenilen belgelerden hiç bahsetmedim çünkü belgeleriniz tamsa vizede hiçbir sorunla karşılaşmıyorsunuz. İstenilen belgeleri şu adreste " http://www.mzv.cz/ankara/tr/vize_ve_konsolosluk_bilgileri/x2014_02_14.html " bulabilirsiniz. Bu gibi başvuru süreçlerinde istenilen belgeri her zaman başvuracağınız yerin resmi sitesine göre hazırlayın çünkü internette bir çok yanlış bilgi bulunmakta. Bunun nedeni de istenilen belgelerin sürekli değişiklik göstermesi. Vize başvurusunda sizin için önemli olan bütün belgelerin bakın bütün belgelerinizin ıslak imzalı ve orijinal olması. Vize başvurusunda en önemli durum bu. Ayrıca çek cumhuriyeti için bütün belgelerinizin çekce olması gerekiyor. Ama zaten size gelen belgerin hepsi çekce olacak. Sadece sabıka kaydı ve apostil mührünü çekceye çevirmeniz gerekecek. Bunun içinde noter onaylı çeviri yapan birçok şirket bulunmakta. Reklam olmasın diye ben kendi kullandığımı yazmıyorum ama bulamassanız bana mail atın yaptırdığım yerin bilgilerini size veririm. Vizede başvuru esnasında sorun yaşayan bir kişi gördüm oda fotoğrafıyla alakalıydı onuda hemen çözdü zaten pek bir sıkıntı olmadı. Kısacası belgeleriniz tam ve istenilen gibiyse başvuruda hiç bir sorunla karşılaşmassınız. Sizi zorlayabilecek bir konuda sağlık sigortası konusu. Sağlık sigortasının 60.000 euro kapsam istemesi ki malesef bunu türkiyede yaptıramıyorsunuz. Bunun için ben "Slavia" diye bir şirketi kullandım. Ben yaptırırken hiçbir sorun yaşamadım hatta 5 dk falan sürdü. Ayrıca ilk başvuruya gittiğiniz de sizden sağlık sigortası istenmemekte yani o işi rahat bir zamanda yapabilirsiniz. Başvuru süreci hakkında vereceğim bilgiler bu kadar. Sevgiler...

24 Aralık 2014 Çarşamba

Bölüm 2 : Izdırap " Çek Cumhuriyeti için Vize Almak 2 "

Evet arkadaşlar bu yazıda da vize başvurunu yaptıktan sonraki süreçten bahsedeceğim. Başvurunuzu yaptıktan sonra eğer bir sıkıntı olmadıysa vize onayınız 60 güne kadar gelecektir. Ancak benim onayım 35 günde diğer başvuran arkadaşlarımında 35 - 40 gün gibi bir sürede geldi yani daha 60 günü bulan hiç duymadım. Ama siz ne olur ne olmaz işinizi sağlama alın olabildiğince erken işlemlerinizi yapın. Vize onayınız geldikten sonra ihtiyacınız olan belge sağlık sigortası bir önceki yazıda bunu nereden yapacağınızı anlattım. Sigortanızı aldığınızda e-mail ınıza gelen dökümanların renkli çıktılarını alarak direk vizenizi almaya gidebilirsiniz. Hiçbir sorun çıkarmıyorlar. Yani o belgelerin orijinallerine ihtiyacınız yok. Seyahat sigortanız ve pasaportunuzu alarak konsolosluğa gittiğinizde sizden bu iki belgeyi alacaklar ve öğleden sonra gelmenizi söyleyecekler. Öğleden sonra gittiğinizde sizden belki sigortanın bir fotokopisini isteyebilirler ne olur ne olmaz sizin yanınızda bir fotokopisi olsun. Evet vize alma işlemi de bu kadar. Gördüğünüz gibi istenilenleri düzenli ve dikkatli bir şekilde yaptığınızda hiç bir süreçte sorun yaşamamaktasınız şahsen bana böyle oldu. Bir sonraki yazımda uçak bileti ve oraya varışta yaptıklarımla alakalı yazacağım. Umarım buraya kadar okuduklarınız işinize yaramıştır. Her zaman soru sormak için bana mail atabilir yorum yapabilirsiniz gördüğüm anda geri dönüş yaparım. Sevgiler...

21 Aralık 2014 Pazar

Bölüm 3: Yolculuk : Hava Alanı Olayları

Evet arkadşalar ızdıraplı bölümler bitti. Şimdi geldik eğlenceli ve maceralı bölüme. Bu bölümde ihtiyacınız olan tek şey uçak biletiniz ve iletişim kurma yeteneği. Bu bölüm daha çok ilk kez yurt dışına çıkanların ilgisini çekecektir. Yurt dışına hiç çıkmadıysanız bu bölüm sizin için gayet yararlı olacaktır. Okumanız tavsiye edilir. Evet öncelikle uçak bileti olayından başlayalım uçak biletini erken almak avantajlı mı değil tam emin olamıyorum çünkü ben biletimi gidiş zamanında yaklaşık 1.5 ay önce aldım ama uçaktan bir gün önceki bilet fiyatına baktığımda hatırı sayılır şekilde daha ucuzdu. Sanırım bunun sebebi uçak tam olarak dolmamıştı. Ama dönüş biletimi yaklaşık 7 8 ay önce aldım ve o 1/7 oranında daha ucuzdu. Yani gideceğiniz tarihten eminseniz 7 8 ay önce biletinizi almanız size çok fazla kazanç sağlayacaktır.Hava alanında ilk olarak check-in denilen olayı yapmanız lazım. Bu bir bakıma uçağa geleceğinizi söylemeniz gibi bir şey bu adımda uçağa vereceğiniz bagajları ve uçakta yanınıza alamayacağınız ( özellikle sıvı olan her şey ) şeyleri burada uçağa teslim ediyorsunuz. Uçuş kartınızı alıyorsunuz. Daha sonra yurt dışı çıkış harcı diye geçen ( kendisi bildiğiniz pul ) bir ödeme yapmanız gerekiyor. Benim gittiğim dönemde bu 15 TL idi ama şimdi ne kadardır bilemem. Bunları yaptıktan sonra pasaportunuzu alıp gümrükten geçiyorsunuz ve "free shop " diye adalandırılan hava alanının için de ama Türkiye toprağı sayılmayan yere gidiriyorsunuz. Yani burada çoğu şeyden vergi alınmıyor. Buralarda gezip alış veriş yapabilirsiniz. Hava alanı olayları bu kadar gördüğünüz gibi çok basit ve sancısız. Sizi zorlayacak olan tek şey valizinizin büyüklüğü. Burada size vereceğim tavsiye uçakta yanınıza alacağınız bagajın boyutunun uçaktaki dolaplara sığıp sığmayacağını denemeniz. Bunun için check-in yaptırdığınız yerlerde aynı uçağın dolaplarının boyutunda taslaklar olması. Sığıp sığmayacağından tam emin değilseniz bu kalıplarda deneme yapabilirsiniz. Evet bu konuda söyleyeceklerim bu kadar Sevgiler...

20 Aralık 2014 Cumartesi

Bölüm 3: Varış

Merhaba arkadaşlar uzun zamandır yazamadım pek vakit olmadı öncelikle özürler benden size gelsin. Bu bölümde Prag'dan Usti Nad Labem 'e gidişi yada başka herhangi bir çek cumhuriyeti kentine gidişi anlatacağım. Öncelikle her şey çok basit ancak bir kaç dikkat etmeniz gereken olay var. Öncelikle Çek cumhuriyetinde gençlerin %90 ı ingilizce biliyor. Yani 'Excuse me' diye birini çevirip soru sorabilirsiniz açıkcası ben yolumu öyle buldum. Ancak orta yaş ve üzeri kişilerde ingilizce bilme oranı çok düşük. Yani bilet satan kişi kompartıman görevlisi ve benzeri çalışanlar orta yaş ve üzeriyse onlarla anlaşmak bir hayli zor olacaktır. O nedenle gitmeden önce baz çekce kalıplar öğrenmeniz size yardımcı olacaktır. Prag hava alanına indikten sonra herhangi başka şehre gitmek için tren kullanacaksanız hava alanından çıkış yaptıktan sonra çıkış kapılarının civarında otobüs bileti satan yerler var. Ancak bunları kullanmanıza gerek yok çünkü çek cumhuriyetinde şehir içi ulaşım otobüslerinde biletinizi otobüse bindikten sonra alabilirsiniz. Ücret 25 ila 18 kron arasında. Ayrıca indikten sonra biraz nakite ihtiyacınız olacak ancak hava alanındaki exchange ofisler resmen hırsız. O nedenle oralarda paranızı exchange yapmayın. Ama 10 20 euro exchange yapabilirsiniz. O miktar ulaşım ve benzeri ihtiyaçlarınız için yeterli olacaktır. Eğer gideceğiniz şehre trenle gidecekseniz 'AirportExpress' (AE) otobüsüne binip prag ana tren istasyonuna gidebilirsiniz. AE otobüslerinin durakları hava alanından dışarı çıktıktan hemen karşınıza çıkacaktır. Yaklaşık 25-30 dk sonra ana tren istasyonuna varacaksınızdır. Otobüsün ne zaman geleceğini öğrenmek isterseniz de duraktaki zaman çizelgelerine bakabilirsiniz.Tren istasyonuna vardıktan sonra bilet satış ofisini kolaylıkla bulabilirsiniz pek karışık değil ama kalabalık olma ihtimali yüksek. Biletinizi altıktan sonra peronu bulma durumu biraz karışık S1 S2 gibi peron isimleri var.
Buradaki S nin anlamı kuzey.(çekcedeki kısaltması). Benim tavsiyem biletinizi altıktan sonra gördüğünüz ilk genç kişiye peronun nerede olacağını sorun. Evet ulaşım işleri bu kadar. Eğer benim gibi Usti Nad Labem e gidecekseniz yol yaklaşık olarak 1.5 saat sürecektir. Yolculuğun keyfini çıkartmaya bakın çünkü yol gerçekten çok güzel dağlar nehirler benzeri doğal güzellikler bolca mevcut. İyi yolculuklar. Sevgiler...

19 Aralık 2014 Cuma

Bölüm 4 : Usti Nad Labem

Merhaba arkadaşlar uzun süredir yazamadım sebebi kısaca GEZİYORUM :). Evet arkadaşlar bu yazıda UJEP(Jan Evangelista Purkyne University) üniversitesinin şehri olan Usti Nad Labem hakkında konuşacağım. İlk olarak İstanbul İzmir ya da bu tarz büyük şehirlerden geliyorsanız size kötü bir haber bu şehir küçük. Küçük derken hakikaten küçük. Hani bir Prag yanında ufakcık bir yer. Ancak her şeyin olduğu gibi bu şehrinde avantaj ve dezavantajları var. İlk olarak dezavantajlardan başlayalım. Dediğim gibi büyük şehirden geliyorsanız bir kasabada yaşıyormuş havasında hissedebilirsiniz ilk başta nereye geldik ya diyebilirsiniz. Farklı bir ülkede olduğunuz için alışık olduğunuz tarzda alışveriş yapamayacaksınız çünkü gerek markalar gerek stil ve tarzlar olsun Türkiyeden farklı üstüne birde küçük bir şehirde oluşunuzda eklenince bir umduğunu bulamama aradığına ulaşamama söz konusu. Ayrıca etrafta sürekli yaşlı ve gelir seviyesi düşük insanlar görmenizde olası. Bunlar temel olarak dezavantajlar. Küçük bir şehir olduğu içinde öle devasa discolar mucevizi publar yok. Ama ortam bulma konusunda hiç bir sıkıntı çekmeyeceğinizi garanti edebilirim. Gelelim avantajlara. Küçük bir şehir olduğu için yaşamsal ihtiyaçlarınız için çok fazla para harcamıyorsunuz buda sizin Erasmus bursunuzu baltalamıyor.Bu sayede avrupayı gezip görmek başka şehirlere seyehat etmek için paranız cebinizde kalıyor.Genel olarak küçük bir şehir olmasından dolayı üniversitede iletişim kurmak da çok kolay.Aradığınız profa doçente hemen ulaşabiliyorsunuz.Okula gitmek içinde maximum 1 otobüs kullanıyorsunuz ki buda sadece şehrin biraz dışında bulunan bir kampüs için. O kampüste dersiniz yoksa okula 5 dk lık bir yürüyüş ile ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca buradaki yurt gayet konforlu K1 K2 ve K3 olmak üzere 3 farklı blok var ve her blok 13 kat yani ortada çok fazla öğrenci söz konusu. Benim size tavsiyem K2 ve K3 kısımlarından oda almaya çalışın çünkü K2 ve K3 kısımlarında odanızın içerisinde kendi mutfağınız var. Diğer bölümlerde her katta ortak bir mutfak var. Yani sizin için daha konforlu olacaktır. Benim kaldığım dönemde yani 2014-2015 kış döneminde 2 kişilik odanın kirası 1.5 ay için yaklaşık 380 TL(3800 kron). Çok fazla sayılmaz çünkü başka hiç bir şey ödemiyorsunuz.Yurdun tek handicapı yurtta internet kablolu ve çeşitli programlar kullanarak hiçbir şekilde bu interneti bilgisayarınız aracılığıyla WiFi a çeviremiyorsunuz(Çok denedim olmuyor).Yani gelirken yanınızda bir LAN kablosu ve WiFi moden getirirseniz çok çok rahat edersiniz.Kablo alayım kablo yetişmedi gibi sorunlar yaşamassınız.İnternet kurtları içinde internet feci şekilde hızlı.Film oyun arşivi falan yapmak istiyorsanız taşınabilir hard-disk inizi unutmayın.Bu şehrin bir avantajıda bu şehirdeki ESN(erasmus student network) çok aktif ve çok iyi çalışıyorlar. Neredeyse her hafta sonu bir gezi düzenleniyor.Hafta içi günlerde de gerek dil öğrenme etkinlikler gerek international days( herkes hafta hafta kendi ülkesini tanıtıyor yemektir danstır vs gibi) ve daha birçok eğlenceli etkinlik yapılıyor. Burada çok güzel bir arkadaş topluluğu oluşuyor çünkü çok aşırı kalabalık değilsiniz ve şehir küçük olduğundan herkes birbirini tanıyor. Yani canınız hiç sıkılmıyor( tabi bu birazda size bağlı odanızda oturur insanlarla konuşmassanız canınız sıkılır :D ). Geldiğim günden beri boş bir vakit geçmedi gerçekten çok güzel ve eğlenceli. Usti Nad Labem ve yurt hayatı genel olarak böyle.
Çok fazla detaya girmedim hem sürprizi kaçmasın hem de sıkıcı olmasın. Genel olarak bilmeniz gereken ve benim tavsiyelerim bunlar bu konu hakkında. Ayrıca istediğiniz her soruyu ister mail yoluyla ister facebook aracılığıyla olsun sorabilirsiniz. Ama sizlerden ricam öncelikle yazıları okuyun. Kafanızdaki soru işaretine cevap bulamassanız sorularınız için her zaman bana ulaşabilirsiniz. Sevgiler...

18 Aralık 2014 Perşembe

Bölüm 5 : Geri Dönüş

Merhaba arkadaşlar uzun süredir yeni yayınlar ekleyemedim öncelikle hepinizden özür dilerim. Bunun nedeni hem post-erasmus sendromu diye geçen erasmus sonrası bunalım hemde okulumun çok çok yoğun olmasıydı. Sonunda vizeler finaller bitti ve size yazma imkanı buldum. Evet bu yazıdaki konumuz geri dönüş işlemleri. Şunu söylemek isterim ki bundan önceki adımları gerektiği şekilde doğru yapdıysanız bu adımda hiç bir sıkıntı yaşamayacaksınız (zaten sizlik pek bir şey yok). Geri dönüş işlemleri için elinizde gittiğiniz kurumda ders durumunuzu gösteren (bir nevi transktript ama okuldan okula belgeler değişebilmekte) bir belge olması. Burada dikkat etmeniz gerekenler derslerin kredilerinin doğru, aldığınız notların doğru yazılmış olması. Ancak şöyle bir durum var gittiğiniz okul farklı bir ülkede olduğu için notlandırma sistemi değişiklik gösterebilmekte. Bazı okullarda notlandırma 0-4 arasında AA AB FF gibi değişirken bazı kurumlarda bizdeki ilkokul kafası gibi 0-5 arasında yada daha daha farklı şekillerde olabilmekte. Burada sizin yapmanız gereken bu notlandırmanın sizin üniversitenizde ki karşılıklarını doğru olarak göstermek. Ayrıca gittiğiniz kurumdan bu notlandırma şeklinin sizin sisteminizde neye karşılık geldiğini gösteren ayrı bir belge almanız bütün işlerinizi kolaylaştıracaktır. Bu belge şu şekilde mesela orada aldığınız not o üniversite sistemine göre AH bu notun sizin üniversitenizde AA ya denk geldiğini gösteren basit bir belge. Gittiğiniz üniversitedeki koordinatörünüzden bu belgeyi isterseniz size doğru bir şekilde hazırlayıp vereceklerdir. Kafanız karıştıysa bu konuda bana sorularınızı sorabilirseniz. Kendi belgelerimden örnek göstererek sizlere yardımcı olabilirim. Ayrıca geri dönüş işlemlerinde dikkat etmeniz gereken bir diğer noktada her zaman olduğu gibi yönetim kurulu kararı. Oradan aldığınız transkriptiniz ve diğer belgeleri yine kendi üniversitenizde ki kordinatörünüze vermeniz ve onunda bu belgeleri yönetim kuruluna göndermesi gerekiyor. Yönetim kurulundan onay çıkmadan malesef bu dersler geçerli olmayacaktır. Yani dönem kaybetmek istemiyorsanız bunu takip etmeniz gerekmekte. Onaylanmama durumu çok nadir bir durum ama bazı arkadaşların başına geldi. Bu nedenle dersler konusunda bu derslerin okulunuzda geçerli olacağının teyidini taa en baştaki işlemlerde garantiye almanızı öneririm. Yönetim kurulundan onay çıktıktan sonra belgeler öğrenci işlerine gidiyor onlarda bu dersleri sizin genel karteksinize işliyorlar. Gördünüğünüz gibi bu adımda sizin tek yapmanız gereken belgeleri verip olayları takip etmek. Evet arkadaşlar bu işlemle birlikte Erasmus deneyiminiz tamamen bitmekte. Umarım hepiniz çok güzel vakit geçirip bu deneyimden olabildiğince yararlanırsınız. Bir sonraki yazılarda size Erasmus sosyal hayatı hakkında bilgiler vereceğim. Hepinize güzel Erasmuslar. Sevgiler... (kadircanneroglu@gmail.com )

17 Aralık 2014 Çarşamba

Bölüm 5 : Geri Dönüş (Post Erasmus Syndrome)

Merhaba arkadaşlar. Dersler stajlar işler güçlerden dolayı uzuunca bir süre yazamadım kusuruma bakmayın. Öncelikle bloga göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkürler mesaj maillarınıza çok teşekkür ederim. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sorularınız varsa her zaman sorabilirsiniz lütfen çekinmeyin amacım olabildiğince çok kişiye yardımcı olabilmek. Bazı arkadaşlara geç dönüş yapış olabilirim bazılarınızın maillarını geç gördüm bazılarınıza da yoğunluktan dolayı yazamadım... Blog yazıların tarihi gözünüze eski gelebilir onlara aldırış etmeyin her zaman mailla ulaşabilirsiniz. Gelelim şimdi konumuza "Post Erasmus Syndrome" yani "Erasmus Sonrası Depresyon". Şimdi bu herkesin başına gelecek diye bi durum yok. Ancak sizde ben gibi erasmusta çok güzel vakit geçirmiş orada tanıdığınız insanlara bağlanmış güzel ilişkiler kurmuş olarak dönerseniz malesef bu durumun başınıza gelme olasılığı yüksek. İlk olarak bunun bana nasıl hissettirdiğinden bahsedeceğim. Bu şöyle bir his döndüğünüzde daha önceden size hoş gelen çoğu şey sıkıcı, girdiğiniz ortamlar soğuk, çoğu aktivite zevksiz ve manasız gelecek. Evden çıkmak istemeyip erasmus fotoğraflarınıza bakmak isteyip ah keşke dönmeseydim diyeceksiniz,içinizde sürekli bir Skype yapma isteği olacak.Bu durumun bi kaç kötü sonucu var. İlk olarak derslerinize odaklanmakta çok zorlanacaksınız ki bence en sıkıntı durum bu. Erasmusa okul uzamaz diye gittikten sonra buraya gelip FF leri dizeleyebilirsiniz.Diğer bir sıkıntı ise sosyal hayattan ve türkiyede ki arkadaşlarınızdan soğuyup onlara uzaklaşabilirsiniz. Durum ve hal genel olarak bu şekilde hissettirebilir. Gelelim benim bu durumu atlatmak için yaptıklarıma.Bahsettiğim tüm hissiyatları ben şahsen hissettim ve yaşadım. Ben çözümü şu şekilde buldum.Daha doğrusu motivasyonumu şu yönde geliştirdim.İlk olarak kendime bir yaz seyahat planı yaptım ve yeniden görmek isteğim arkadaşlarımı belirledim. Görmek istediğim mekanları belirledim ve bu doğrultuda planlar yaptım.Daha sonra bu plan için ne kadar param olması gerektiğini ne kadar zamana ihtiyacımın olduğunu hesapladım.Bu planı yazdım ve panoma astım.Bu planı gerçekleştirebilmek için bana gerekli olan zaman için yaz okuluna kalmamam giderken kafamın rahat olabilmesi için o dönem aldığım derslerim geçmem gerekliydi.Bu benim derslerime odaklanmam için iyi bir motivasyon oluşturdu.Bu şekilde derslerime daha kolay odaklandım ve bir fire vererek o dönemi bitirdim :D . Para durumuda ise döndükten sonra hibemin geri kalanını aldıktan sonra o parayı harcamayıp gerçekleştirmek istediğim bu plan için bir kenara koydum ve biriktirmeye başladım.Sizde benim gibi kendinize bir avrupa planı yapabilir ve bu hedefin size motivasyon oluşturmasını sağlayabilirsiniz. Bu durumda yapacağınız en yanlış şey erasmusda yaşadıklarınıza sıkı sıkı bağlanmak olacaktır. Unutmayın ki her şey gibi erasmus da geçici bir aktivite bu nedenle orada yaşadıklarınızı güzel anılar ve farklı bir tecrübe olarak görün ve hatırladıkca gülümseyin. Erasmusdan dönmüş olsanız da bu bir daha o insanlarla görüşemeyeceğiniz o ülkeye bir daha gidemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Her zaman ucuz uçak bileti bulabilir, zamanınızı ayarlayıp plan yapabilir ve o güzel anıları yeniden yaşayabilirsiniz.Yabancı kültürlerden kopmamak istiyorsanız kendi okulunuzdaki erasmus klüplerine katılabilir, okulunuza gelen erasmuslu öğrencilere yardımcı olabilir bu şekilde erasmus hayatınıza kendi ülkenizde de devam edebilirsiniz.Evinizde boş bir odanız varsa erasmuslu bir ev arkadaşını yanınıza kabul edebilirsiniz. Kısaca "Her yer karanlık, Lanet olsun bu ülkeye okula" demektense kendinizi motive edin ve bu ruh halinden uzaklaşın.Unutmayın "Once Erasmus always Erasmus!!" Sanırım erasmus yazı dizisini burada bitireceğim çünkü aklımda daha fazla bir şey kalmadı.Ayrıca 7 şubat 2016 dan itibaren her hafta salı günü erasmuslu arkadaşlarla ingilizce radyo yayını yapıyorum katılmak isteyen arkadaşları beklerim.Link: http://erasmusagiderken.blogspot.com.tr/p/radyodomatespuresi.html .İlginizden dolayı hepinize çok teşekkür ederim. Yazının başında da dediğim gibi her zaman bana ulaşabilir aklınızdakileri sorabilirsiniz.Hepinize güzel erasmuslar dilerim. Sevgiler.. (kadircanneroglu@gmail.com)